30 Mart 2012 Cuma

Mazi Gelecektir

Mazi Gelecektir*

Küreselleşen dünyada gelişmeler göreli olarak hızlı yayılmakta. ABD'de konuşulan bir uygulama, birkaç sene içinde bütün dünyaya geçebiliyor; o nedenle alesta olup olguyu çeşitli açılardan didiklemekte fayda görüyorum. ABD'de yapılması düşünülen değişiklik, günümüz insanının maziye bakışının cisimleşmiş örneğidir. Şimdi lisede, üniversitede olan kuşak cep telefonunun olmadığı dönemde insanların nasıl randevulaşıp bir araya geldiğini düşünemiyorlar; ilişkilerin, işlerin yönetilmesiyle ilgili zihinlerinde kavram oluşmuyor.

El yazısı olgusu, birkaç açıdan ele alınıp değerlendirilebilir:
a. Yazı, tarihin başlangıcıdır. İlk olarak Sümerler tarafından M.Ö. 3500'lerde bulunmuş, kil tabletlere yazılmıştır; ardından ceylan derilerine, sonra parşömene, sonra kâğıda, bilgisayarın icadıyla başlayan bilişim çağındaysa önce disketlere, sonra CD'lere, derken flash belleklere, harici hard disklere... bilginin depolandığı "obje"nin ömrü kil tabletlerden flash belleklere gelirken sürekli azalmıştır. İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne gittiğinizde tarihteki ilk yazılı anlaşma olan Kadeş Antlaşması'nın kil tabletlere yazı metini hala görebilirsiniz; ama 1998 – 2001 yılları arasında kullandığım kişisel notebook bilgisayarımın dosyalarını kayıt etiğim disketi şu anda kullanamıyorum.

b. Adli tıp, insanların imzalarından yola çıkarak kimlik tespiti yapabiliyor; psikoloji bilimi, el yazısından kişilik analizleri yapabiliyor. Yazı(mız) bir anlamda bizim kimliğimizdir de. El yazısı ile yazılan bir mektup ile daktilo ya da bilgisayar ile yazılan arasında çok önemli bir fark var: duygu!

c. Bu yıl Türkiye'de de başlayacak olan e-kitap kullanımı, göz bozukluklarının çok erken yaşlara indiği günümüzde göz sorunlarını daha da artıracağı açıktır.

d. Her geçen gün daha fazla alanda kullanılan elektronik eşyaların, insan sağlığını, yaydığı radyasyon nedeniyle tehdit ettiği artık vakıadır.

e. İnsan, dünyanın başka bir yerine gittiğinde bir şey yazmak isterse nasıl yazabilir? Elektronik bir aygıt, insanın yazıyla arasına mesafe koymakta; insanı bir başka nesneye tabi kılmakta. Kaldı ki söz konusu yazı araçları (mobil telefon, tablet pc vb.) son tahlilde elektronik birer aygıt; belli bir kullanım ömürleri var; olası bir teknik arızada iletişim nasıl sağlanabilir? İnsanın gittiği yerde elektronik aygıtlar yoksa kör ve sağır mı olacaktır?

Sonuç
İlköğretim birinci sınıfta yazmanın temelleri önce çizgi çektirilerek öğretilmekte. Öğrenciler, yeterli motor gelişimin ardından uzman öğreticinin kontrolünde klavyeyle yazmayı öğrenebilirler. El yazısı ile yazmak, klavyeyle yazmayı öğrenmeye mani değildir. Kaldı ki yazmak eylemi motor davranışların incelmesine de katkıda bulunur. Mazi ile olan bağlantıların kestirilip atılması, radikal, devrimci, yok sayıcı ideolojik, eşyanın tabiatına aykırı bir tutumdur. Mazi, gelecektir. Maziyi tamamen yadsıyanların gelecekleri karanlıktır.

* ABD’de tartışma konusu yapılan ilkokullarda elyazısı öğretiminin kaldırılıp yazmanın doğrudan klavye ile öğretilmesine dair tartışmalar üzerine kaleme alınmıştır.

V. Metin Bayrak
Esentepe, İstanbul, Ağustos 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder