Eğitim Olgusu Üzerine
Öğrenciler,
artık, psikolojik, sosyal, seksüel, fiziksel... hemen her anlamda erken
olgunlaşmaktalar. Bir canlı olarak yoğun enerji verici yiyecek - içeceklerle
beslenmelerinin yanında görsel medya ve sosyal ortamlar da sosyal - ahlaksal
bir varlık olarak oluşmalarını hızlandırmakta. Zihinsel uyaranlar da aynı
ölçüde göreli olarak fazla. Bu durum, öğrencilerin antropolojik, sosyolojik,
psikolojik ve biyolojik anlamda evrimlerinin olağan seyrini
hızlandırmakta. Karşımızdaki kitleyi elimizdeki kavramsal - kuramsal
çerçeve ile yeterince kavrayamıyoruz. Öğrencilerle yalnızca ebeveynlerin değil
eğitimcilerin de yaşadıkları iletişim sorunlarının altında yatan temel
nedenlerden birinin bu olduğu kanaatindeyim. Olguyla ilgili özetle şu söylenebilir:
karşımızda dünyayı belli biçimde kavrayan, her anlamda karmaşalar yaşayan ama
bizim yaklaşımlarımızdaki çelişkileri rahatlıkla fark edip yalnızca bizi değil
otoritenin her türünü reddeden bir insan türü gelişmekte. Onlara yaşam alanı
açtığımızda, bir başka deyişle "kendi yaşamlarının özneleri" olmaları
yolunda küçümsemeden hayatı kavrama şekillerine, yaşam alanlarına özen gösterip
saygı duyduğumuzda sağlıklı gelişimlerine katkıda bulunabileceğimiz
inancındayım. Öğrencileri birer nesneye dönüştürüp ölçen zihniyet, arzu
ettiğimiz “iyi insan”ı yetiştirmekten uzak olduğu gibi iletişim kurmamızı da
engellemekte ve hizmet vermekle yükümlü olduğumuz kitleye yabancılaştırmakta; o
nedenle eğitimin odağına ne öğretmeni ne de öğrenciyi; ilişkiye konu olan
iletişimi koymak anlamlı olsa gerek; çünkü ilişkiyi olanaklı kılanın iletişim
olduğu kanaatindeyim. Ders konularını, bu bakış açısıyla interaktif yöntemle
aktarıp öğrencilerde farkındalık geliştirme perspektifiyle hareket edilerek
göreli olarak başarıya ulaşılabileceği düşüncesindeyim.
V. Metin
Bayrak
Felsefe
Öğretmeni
Şubat 2011’ Bahçeşehir, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder