BİR ÖZEGEÇMİŞ
DENEMESİ
1973’te
bir bahar sabahı, günün ilk ışıkları çamlardan süzülüp yerdeki karlara düşmeden atalarıma nanik yaparcasına Ege’nin Maymun Dağları’nda “merhaba” dedim dünyaya.
Önce
uzun yol sürücüsü babamla ardından yalnız dolaştım Türkiye’yi. İl, ilçelerini,
dağlarını, göllerini, ovalarını ve tabii ki farklı yörelerinin insanlarını
tanıdım. Yaklaşık 25 yıl süresince Türkiye’nin görece hızlı değiştiği yıllarda
belli aralıklarla ülkenin ve insanlarının gösterdiği değişimleri resimsel
olarak izlemek imkânı buldum.
Akademik
kariyer; felsefe öğretmenliği; reklamcılık; ardından mermerciliğin Türkiye’deki
birkaç önemli merkezinden biri olan Denizli’de uluslar arası madencilik
sektöründe yöneticilik; sonra İstanbul ile birlikte yeniden öğretmenlik,
yayıncılık, reklamcılık.
2000
ve 2001’li yıllarda metin yazarı olarak çalıştığım ajansta pek çok çalışma
yapmamıza karşın çalışmalarımızın geniş geneli malum krizlerden ötürü kürtaj
edilip ölü doğan işler çöplüğüne atıldı ve bu nedenle künyeleri yok. Yazıyla
olan ilgim, daha lise yıllarında başladı; üniversitedeyken Bilge Karasu’nun
öğrencisi olmak imkânım oldu ve uzun yıllar birlikte çalıştık. Neredeyse yirmi
yılı aşkın zamandır genelinde dil ile özelinde yazı ile denemeler yazarak
uğraşmaktayım. Henüz yayımlamadığım -benim kavramsallaştırmalarımla- pek çok
“denemeleştiri” ve “felsefeleşti”lerim var.
2012’ye dek basılabilir duruma getirmeyi planlıyorum. (2012’ye geldik ama
ortada bir yayın yok; şunu 2014 diye güncellesem mi? J)
Temel
olarak edebiyat ve felsefe; yan okumalar olarak antropoloji, tarih, ekonomi,
sanat, mimarlık, siyaset bilimi. Ne Canettivari körleşme yaşamak ne de katı bir
uzmanlık ile E.Said’in Entelektüel’de içeriklendirip yerdiği profesyonalizmin
neferi olmak istedim. Hep interdisipliner olmanın üstgözle pek çok ayrıntının
anlamlı bir bütün içinde değerlendirilebileceğini düşündüm. Dağınık okumalarımı
sürdürüyorum ama zaman zaman yazdığım bir deneme nedeniyle belli bir konu
özelinde o konuyla ilgili farklı disiplinlerin metinlerine odaklanıyorum; konu
özelinde bile ‘dağınık’ okuyorum.
2007'de
ağırlıklı olarak felsefecilerden oluşan Felsefeleştiri Ekibi çatısı altında
oluşturduğum bir gönüllü bir grup akademisyen ve eğitimci ile alternatif felsefe
dersi metodolojisi yanında felsefeye dair çeşitli projeler üzerinde
çalışıyoruz. Kısaca SAS adını verdiğimiz Sokratik Yöntem ile Uygulamalı Felsefe
Eğitimi yapmayı amaçladığımız Sınıf Arkadaşım Sokrates proleji bunlardan biri. Amacımız,
çocuk, genç ve yetişkinlere felsefeyi sevdirmek ve yaşamla ilişkisini rahatça
kurmalarını sağlamak. Avrupa Birliği Yaşam Boyu Eğitim için geliştirdiğimiz
projelerin koordinatörlüklerini eğitim danışmanlığı olarak yürütmekteyiz. Aynı
zamanda 2010 başında resmileşen yeni müfredata yönelik Nobel Yayınları için bir
felsefe ders kitabı hazırladık.
Amacımız
anlatmaksa, bunu, kısa ve öz bir an’a sığdırmaksa sanırım çok
farklı imbiklerden damıtarak geçirmek lezzet ve değer açısından elzem.
Donanımımı
dilediğim alanlarda değerlendirmek için çalışmak istemiyorum…. Çünkü çalışmak her canlıdaşım gibi doğama aykırı...
Saygılarımla,
Mtn*
Kasım
2007’ Gümüşsuyu,
İSTANBUL
*
Ünlüleri, ün-lü olunca ekleyeceğim; şimdilik biz bizeyiz.:-)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder